DİRİLİŞ


Koca bir delik açıldı varlık aleminde,
Bir girdap ki iştahla yuttu bütün renkleri.
Kömürleşti bu tufanda yanarak tüm maddeler.
Işık bile kör oldu da yolunu bulamadı.
Ben de amâ, el yordamıyla zifirde,
Kendi başıma, aradım kendi başımı .
Elledim çamurlar içindeki binlerce suratı tek tek,
Hiçbirisi ben değilim, ya Râb bu ne eziyet?
Ne utanç verici şey, yaratılmış olmak,
Bir ceza, bir tenzili rütbe.
Semâdan gelip de nasıl saplandık bu kara balçığa?
Şu yıldızları bir süpürüverin,
Bari karanlığın görkemi iyice ortaya çıksın.
Muhabbetten başka bir ateş yanık kalmasın.

Hayat mı? Bir heves, yakalanmayan bamsı beyrek,
Ey kendine bile kefil olamayan insan,
Bana özgürlüğüme karşılık yüksek faizli tahvil senedi vaad edeceğine , otur da bu muazzam şöleni girdaba kapılmadan önce  seyret.

Sayaçlar durmuyor, akıyor mahrem odada, tık tık.
Bir aziz doğdu ölüyorken bir sapık.
Yaratılmış sicillerine zımba dayanmıyor.
Bin dosya açılırken bir dosya kapanıyor,
Vakti dolan bir ruh mumyalanıyor.
Bir de baktım ki ne göreyim!
Bunca yoklayıp da bulamadığım baş meğer o mumyaymış.
Ben çamurlar içinde ararken o yanıp tükenen mumdaymış.
Tanrı ve katil hince bir plan yapmış,
Biri beni öldürmüş diğeriyse diriltmiş.

You may also like...